Yazan: Zhou Hang
Çeviren: Batuhan Aydınoğlu
Güzel ilgi gören bir gencin Tayland macerasından sonra şimdide Bir gencin Malezya macerası. Söz verdiğim gibi.
Bir Gencin Malezya Macerası
Sabah erkenden yola çıktık. Güne hızlı başlamıştık.
Her zamanki gibi benim hedefim vahşi beta yakalamaktı.Bu yüzden nereye gideceğimiz hakkında fikrimiz yoktu. Elimizde haritayla yola çıktık.
Benim iki arkadaşımın ballık yakaladığı bir yeri biliyordum. Daha önce oradan çikolata gurami yakalandığını duymuştum.Oraya gitmek istiyordum fakat arkadaşlarım benimle aynı fikirde değildi çünkü yol çok kötüydü.
Neyseki ikna edip yola düştük. Burada barblar, rasboralar ve betalar gözlemledik.
Bataklığa gelmiştik. Burada halen su kalması sevindiriciydi. Çünkü Ekim ayında burada sular yüz metre kadar çekilir.
Burada ilk balığı ben yakaladım. Yakaladığım balık kırmızı çizgili rasbora (Rasbora pauciperforata) idi.
Arkadaşlarım benim yakaladığım balığın üstündeki kırmızılıklara hayran kaldılar.
Bir arkadaşım benden önce davranıp Çikolata gurami yakaladı. Biraz üzüldüm ama çok geçmeden çok güzel yaprak balığı ve Luciocephalus pulcherler yakaladık.
Başlangıcın böyle geçmesinden mutluyduk.
Çikolata guramiler normalde saklanmak için kalın bitkileri tercih ederler.
Biz kahvaltıdan sonra Mersing kasabasına geçtik. Yılın bu günleri buralar çiçek doluymuş. Şansımıza bir tane çiçek bile göremedik.
Çok kuru biryer.
Burada arkadaşımın biri yine çikolata gurami yakaladı.
Singapur'da tehlike altındaki nadir türler buradan yakalanıp pazarda satılıyor. Bizde o nadir türlerden yakalamak istiyorduk fakat umutsuzduk.
Balıklar gibi dalların altında saklandık yağmur geçene kadar.
En çok barb topladık (Osteochilus sp.)
Bu su birikintisinde hızla büyüyor.
Elimi üzerindeki Rasbora gracilis. En büyüğü buydu diğerleri oldukça ufaktı.
Arkadaşların bir su kanalı buldu. Su serin ve kahverengi renkteydi. Fakat herhangi bir balık göremedik.
Bir süre sonra sadece rasbora yakaladık fakat renkleri muhteşemdi.
O kadar uğraşmamaıza rağmen hiç beta yakalayamadık. Fakat elimizdeki rasboralarda hiç fena değildi.
Artık eve gitme zamanı gelmişti. Akşam oldu ve herkez evinin yolunu tuttu.